Antalya'yı Keşfedin

Doğal Güzelliklerimiz Ve Kültürel Miraslarımız
Antalya'yı Keşfedin

Ülkemizde ve bölgemizde bulunan daha bir çok güzelliği keşfetmek, Türk kültürümüzü yakından tanımak isterseniz antalya.goturkiye.comantalya.ktb.gov.tr ve kulturportali.gov.tr sayfalarını ziyaret etmenizi öneririz.

Manavgat Şelalesi

Manavgat ilçesinin 3 km. batısında bulunan şelale, ilçe ile aynı adı taşır. Şaşırtıcı bir yükseklikten dökülmesine karşın, geniş bir alan üzerinden gürül gürül akışı görülmeye değer bir manzara oluşturur.Manavgat’tan kalkan dolmuşlarla ulaşım sağlanabilir.

Titreyengöl

Çok durgun ve en hafif rüzgar da bile üzerinde titremeler oluşan göl, adını buradan almıştır. Rivayete göre gölün kenarında yaşayan yaşlı balıkçı kuşları her beslediğinde kuşlar etrafında toplanırmış. Bir gün gölde avlanan avcılar su üstündeki ördekleri vurur yaşlı balıkçı avcıların üzerine yürür ve onları avlanmaktan vazgeçirmeye çalışır. Avcılar yaşlı adamı iter ve su üstündeki vurdukları ördekleri almaya çalışır. Bu sırada diğer ördekler hep birlikte havalanarak kanatları ile bir hortum oluşturur ve avcıları kaçırırlar. Bu olaydan sonra göl hep titremeye başlar.

Side

Antalya’ya 75 km. Manavgat’a 7 km. uzaklıkta olan Side, yaklaşık 400 m. Eni ve 1 km. uzunluğu olan bir yarım ada şeklindedir. Side adı Anadolu dilinde ‘’nar’’ anlamına gelmektedir. Bu bilgi bulunan bazı yazıtlara göre Side tarihinin Hititlere kadar uzandığını göstermektedir. Bazı kaynaklara göre anadolunun en eski yerleşim birimlerinden olan Side de MÖ VII. Yüzyıldan önce kurulmuş ve zamanla birçok medeniyetin egemenliği altında kalmıştır.

Side Antik Kenti

Antalya’ya 75 km. Manavgat’a 7 km. uzaklıkta olan Side, yaklaşık 400 m. Eni ve 1 km. uzunluğu olan bir yarım ada şeklindedir. Pek çok uygarlığın gelip geçtiği Antik Kent Side, Hesychius’un sözlügünde bahsettiği Narlar Kenti, antik tiyatrosu, hemen kumsalın yanında uzanan tarihi kalıntıları, Apollon Tapınağı, büyük ihtişamlı kent kapisi, hamamları, agorası, tarihi limanı ile size tarihi en ince ayrıntılarına kadar yaşatacak bir kenttir.

Aspendos Tiyatrosu

Manavgat’a 44 km mesafede 2. yy. da inşa edilen Aspendos Tiyatrosu 17.000 kişilik olup, günümüzde ayakta kalmış ve en iyi korunmuş amfi tiyatrodur. Sahnesi ile birlikte günümüze değin en iyi şekilde korunabilmiş nadir tiyatrolardandır. Günümüzde çeşitli konser, şenlik, festival ve yağlı güreşlerde kullanılmaktadır. Aspendos’ta diğer yapıların yanı sır Agora, Bazilika, Nypmphaeum ve 15 km. uzunluğunda kemerli su yolları görülmeye değer yapılardır.

Seleukeia

Manavgat’tan kuzeybatı yönünde Toroslara doğru gidildiğinde 12 km. sonra Seleukeia kalıntılarına ulaşılır. Selevkoslar tarafından kurulmuştur. M.Ö. 300’lerde korunma amaçlı Akrapol kent olarak bir tepe üzerine kurulmuş olan kent, dik yamaçlı ve derin vadili coğrafisi ile tüm ovayı ve denizi gözler önüne serer.

Köprülü Kanyon

Köprülü Kanyon Milli Parkı, Manavgat’a 60 km. uzaklıktadır. Türkiye’nin en popüler rafting alanıdır ve en uzun kanyonudur. Rafting raft adı verilen botlarla, debisi yüksek nehirlerde yapılan eğlenceli ve heyecan verici bir nehir sporudur. Köprüçay nehri, Türkiye’nin en güzel tabii rekreasyon alanlarından biridir. Roma devrine ait köprüler ve tarihi yollar gibi pek çok arkeolojik kaynaklar Köprülü Kanyon Milli Parkı’nı görülmeye değer yerlerden biri yapmaktadır. 

Kurşunlu Şelalesi

Kurşunlu Şelalesi’ne su 18 metre yükseklikten dökülmekte ve küçük şelaleliklerle 7 adet küçük gölet birbirine bağlanmaktadır. Kurşunlu Şelalesi 2 kilometrelik bir kanyonun içinde kalmaktadır. Bu alan 1986 yılında park haline getirilerek ziyarete açılmıştır. Şelale ve piknik yeri 33 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Piknik alanı içinde; manzara seyir terasları, çocuk parkı, restoran, otopark, gezinti patikaları alanları bulunmaktadır.

Saklıkent Kanyonu

Antalya ile Fethiye sınırları arasında konumlanan Saklıkent Kanyonu, toplamda 18 kilometrelik bir uzunluğa sahiptir. Doğa ile iç içe bir gezi planı yapmak istiyorsanız oldukça keyifli vakit geçirebileceğiniz Saklıkent Kanyonu içerisinde kızılçam sedir ve karaçam ağaçlarının oluşturduğu ormanlık alanlar da görülebilmektedir.

Alanya Kalesi

Alanya Kalesi, Antalya’nın ilçesi Alanya’nın simgelerinden biri olan kale. Denizden yaklaşık olarak 250 metre kadar yükselen bir yarımada üzerinde bulunmaktadır. Surlarının uzunluğu toplam olarak 6,5 kilometredir. Eski dönemlerde Kandeleri olarak adlandırılan Alanya yerleşimine kale Helenistik dönemde inşa edilmiştir.

Doğal ve Kültürel Alanlarda Uyulmasi Gereken Kurallar
  • Müzelerde sergilenen eserlere dokunulmamalı ve zarar verilmemeli. Yasak olan bölümlerde video ve resim çekimi yapılmamalı, yazılı ya da sözlü belirtilen kurallara uyulmalı.
  • Antik kent alanları tahrip edilmemeli, koruma bölgesi altına alınan alanlara girilmemeli ve çevresi kirletilmemelidir.
  • Doğal gezi alanları ve ormanlarda piknik yapılmamalı, ateş yakılmamalı, yerlere çöp atılmamalı ve uyarı levhalarına dikkat edilmeli.
  • Bu alanlarda yetişkin ve çocuklarla uygun olmayan samimiyet kurulmamalı ve insanlar rahatsız edilmemeli.
  • Avcılık için belirlenen yasaya ve kurallara uygun avcılık yapılmalıdır. Vahşi yaşam ve doğal hayata saygı gösterilmelidir.
  • Tarihi eser alım satımı gerekli izin ve belgeler olmadan yapılmamalıdır. Yasa dışı alım satım yapılmamalıdır.
  • Camiye ayakkabı ile girilmemeli, bayanlar baş örtüsü ile girmeli ve yiyecek içecek sokulmamalıdır.
  • Doğamızı korumak amacıyla kullandığınız kozmetik ürünlerini doğa dostu ürünlerden seçmeye özen gösteriniz, Unutmayınız ki su kaynaklarımıza yayılan kimyasallar canlılara zarar vermektedir ve atmosferimize yayılan kimyasallar hava kirliliğine neden olmaktadır.

    Ziyaret etmek istediğiniz müzenin açık olduğu saat ve günleri kontrol etmenizi öneririz. Müze kart sahibi olarak ülkemizin kültürel ve doğal zenginliklerini keşfedebilir, aynı zamanda kültürel varlıkların korunmasına katkı sağlayabilirsiniz.

Biyoçeşitlilik

Biyoçeşitlilik, bir ekosistem, ve tüm Dünya’da bulunan yaşam formlarının çeşitliliğidir. İnsanların yaşamlarını sürdürebilmesi için yaşadıkları çevrede, temiz su ve havanın, verimli toprakların, besinlerin ve diğer gereksinimlerinin karşılandığı, kullanacağı çeşitli maddelerin bulunması gerekir.  Tüm bunları sağlayan mantarlar, bitkiler, hayvanlar ve diğer canlılar biyoçeşitliliği oluşturur.

Bu çevredeki biyoçeşitlilik arttıkça o çevrenin ekolojik hizmetleri de o oranda artar. Yalnız bu artış biyolojik çeşitliliği oluşturan türler arasında dengeli etkileşimin gerçekleşmesi durumunda geçerlidir.Bu nedenle biyolojik çeşitlilik arttıkça, ekosistemlerdeki madde dolaşımı ve enerji akışları daha etkin halde gerçekleşir. Bunun aksine, ekosistemdeki biyolojik çeşitlilik azaldığında, ekosistem hizmetlerinde azalma olur. 

Bitki Çeşitliliğinin Faydaları : Bitkiler havayı temizler, erozyonu önler, toprağa organik madde kazandırır, toprak yorgunluğunu giderir. Diğer canlılara barınma ve beslenme ortamı sağlayarak ekosisteme devamlılık kazandırırlar.

Hayvan Çeşitliliğinin Faydaları : İnsanlar, ilk çağlardan günümüze kadar hayvanları avlayarak, evcilleştirerek gıda kaynağı olarak, taşımacılıkta, giyimde ve tıpta kobay amaçlı kullanmışlardır.

Bazı böcekler, bitkilerin tozlaşmasını sağlayarak bitki yaşamının ve çeşitliliğinin sürmesini ve bu sayede ekosistemin sürekliliğini sağlar. Böceklerin önemli bir kısmı, organik maddelerin ayrışmasını ve tekrar toprağa kazandırılmasını sağlar. Bazı böcek türleri de kuşlar, balıklar, sürüngenler gibi hayvanların besin kaynağı durumundadır.

Ekosistemlerin sürdürülebilirliği, içinde yaşayan türlerin çeşitliliğine ve sağlığına bağlıdır. İnsanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi  için de öncelikli koşul ekosistemlerin bozulmamasıdır. Biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin insanlara olan yararlarının yanı sıra kendine özgü değerleri ve var olma hakları vardır. Onları kendi ihtiyaçlarımız ve gereksinimlerimiz için değil, tüm canlılar gibi kendi değerleri ve yaşama hakları olduğu için korumalıyız.

Bölgemizde Koruma Altina Alinan Bitki ve Hayvan Türleri

Akdeniz foku, deniz kaplumbağası ve caretta carettalar bu bölgelerde koruma altına alınmışlardır. Ayrıca, Burçak Çiçeği, Havaciva Çiçeği, İris Çiçeği, Kum zambağı, Canavar Otu, Nergis ve Çiğdem Çiçeği gibi bitki türleri de koruma altına alınan türler arasındadır.

Koruma altına alınan bitki ve hayvan türlerinden elde edilmiş ürünleri satın almanız sakıncalıdır. Tarım Orman Bakanlığı’nın izin verdiği tarihler dışında avlanma sporu yasaktır. Sirk, hayvanat bahçesi ve yunus gösterileri gibi hayvanları doğal yaşamından ayıran aktivitelere katılmamanızı önemle rica ederiz.

Close